Köyümde unutulanlar….
Silah çıktı, Mertlik bozuldu;
Manaz köyü Tarsus’a 30 km. uzaklıkta koca bir köy, Cumhuriyetin ilk yıllarında, ilk açılan 3 sınıflı sayılı okullardan birine sahip olur. Bu okul eğitimine tarihi kilisenin okula çevrilerek kendi köyünün çocuklarına ve çevresindeki (Sarıçkoyağı, Sarafak, Yalamak, Şamlar ve Topaklı) köylerdeki çocukların bu okulda okumasına öncülük eder.
Sarıçkoyağı’nda ikamet eden çocuklar kitabını, defterini ve kalemini Davar kılından dokunmuş torbasına koyar ve eline bir adet odun alarak Manaz İlkokuluna doğru yola çıkar. Okul eve 3,5 km. uzaklıktadır. Bu yolu arkadaşları ile her gün yaya giderek tamamlar. Okul dönüşü eve gelir. Karnını evde bir çomaç ekmek yaparak doyurur. Akabinde Anası oğlum-kızım Davarlar aç onu gütmeye götür yavrum der. Öğrenci Davarı güder, akşama eve getirir. Akşam olunca, evdeki gaz lambasını yakarlar. Gaz lambası ışığında Okuldan aldığı ödevlerini yapar. Eğer gaz lambasının gazı bitmiş ise Çam ağaçlarından keserle yontulan yağlı kıymıkları (çıra) kibritle yakarak çıra ışığında ödevlerini yapmaya çalışır. Çıra ışığında çalışan çocuk 3 sınıflı ilkokulu bitirir. Ya davar güdecek, ya okuyacak…
Seksenli yıllarda Manaz köyümüzde eski kiliseden çevrilme okul yıkılarak yeni okul yapılmış, hatta öğrenci yoğunluğu nedeniyle Kocaköyün parçası olan Örteköye, Yeni ilköğretm okulu yapılarak kendi köyünün öğrencilerini ve çevre köylerden olan Yalamak, Topaklı köylerindeki öğrencileri Servisle taşınarak eğitim öğretim yapılmaktadır.
“Nerden nereye, dün 3,5 km. yolu yaya giderken, bugün servisle gider olduk. “