HABERGRAM sade haber
“ Ah gençlik, sen birde beni gençliğimde görecektin. Şimdi dizlerim tutmaz, gözüm görmez, kulağım duymaz oldu .” Bu söylemleri çok duyuyor, bildiğimizden de geri kalmıyoruz.
“Bak Ahmet Ağa dimdik ayakta, adam yediğine içtiğine dikkat ediyor. Bir de Sülo’ya bak içki desen var, gecesi belli değil gündüzü belli değil. Burnu bir beladan çıkıp bir belaya bulaşıyor.” Hep aynı hikaye…
Çamlıyayla Halk Eğitim Merkezinin açmış olduğu Aromatik Bitkiler Kursuna katıldım. Ziraat mühendisi Ahmet Kaya’nın çok güzel sunumu ve etkili anlatımıyla hayretler içerisinde kaldım. Meğer biz bir hazininin üzerinde oturuyor muşuz da haberimiz yokmuş.
Doğada bulunan, Çamlıyayla’mızda da yetişen bir ot. Kırkkilit Otu; içerdiği silisyum sayesinde sıcak suya bir tutam atılıp içildiğinde ayaklardaki kireçlenmeye çok iyi geliyor, ölüyü diriltiyor. Doktor değilim ama bazı kültür bitkilerinin şifalı olduğunu, doktor tavsiyesi ile içildiğinde de çok büyük faydalar sağlandığını bilecek kadarım.
Dağlarda bu otu ararken Sarıkavak Köyü Saklı Cennet’te dere kenarında bol miktarda olduğunu gördüm. İşletme sahibinin bile böyle bir faydalı bitkinin varlığından haberi yoktu. Hemen bildiklerimi anlattım. Bitkileri şimdi koruma altına almış. Saklı Cennet işletme sahibi Necmettin Eker’e örnek ve duyarlı davranışı için teşekkür ediyorum.
Aromatik Bitki konusunda dersimi almış, bilgi dağarcığıma yenilerini eklemiştim. Hemen kolları sıvadım faydasını öğrendiğim bitkileri doğadan toplayıp bahçeme getirmeye başladım. Yaşlanmayı geciktiren jelin kivi bitkisinde olduğunu mu söylesem, kekik otunun, furanbuğaz bitkisinin, Bektaşi üzümünün inanılmaz faydalarından mı başlasam…
Çamlıyayla endemik bitkiler bakımından çok zengin bir konumda, bizler hazinenin üzerinde oturuyoruz. Kıymetini bilmek ve gelecek nesillerimize bu güzellikleri çoğaltarak bırakmak dileğiyle…
