Bir şey daha öğrenmek, bilgi dağarcığına yeni şeyler eklemek, depoya yeni yakıt eklemek gibi…
Yahu! bu saatten sonra işin yok mu? İş bulamadın, bu sefer de buna mı başladın? Fıstığı yeşil kalmıştı, o da oldu…
Nasrettin Hoca, eşeğe binmiş, etraftan herkes bir şeyler söylemiş, Hoca da bildiğinden geri kalmamış.
Önemli olan insanın, hoşuna gittiği, mutlu olduğu şeyleri yapabilmesi ne güzel. Sırf başkaları memnun olacak diye istenmeyen şeylerin yapılması hoş olmasa gerek.
Neyse, hedef organik tarım dedik. Yeni, yeni şeyler öğrenmeye başladık bile. Sınıfta yeni arkadaşlar edindik. Hocalarla tanıştık. Yeni bir çevre, yeni bir ortamda, Mersin Üniversitesi Meslek Yüksekokulu’nda, derslere başladık.
Mezitli-Silifke arasında yolculuğumuz bir buçuk saat sürüyor. Mersin’in dört güzel insanı ile yolculuğa başlıyoruz. Öğrenci arkadaşlarımdan Anıl ve Ali ile Mezitli’den hareket ediyoruz. Erdemli’ye kadar çeşitli ders konularıyla geçiyor yolculuğumuz. Erdemli’ye varınca, Erdemli’nin güzel insanı öğrenci arkadaşımız Talat’ı alıyoruz. İstikamet Kız Kalesi. Kız Kalesi’nde Tarsus’un güzel insanı, öğrencimiz Sıtkı’yı aracımıza alıyoruz. Sohbet koyu, her türlü bitkiyi kesip biçiyor, büyütüyor, pazarda bile satıyoruz. Derken, göz açıp kapayana kadar, okula varıyoruz.
Okulda boş durmak olur mu? Öğrenci olarak okulumuza bir şeyler katmanın çabası içerisindeyiz. Bütün öğrencilerin öğrenme azimlerini gözlerinden okuyorum. Ali, daha şimdiden boş bir tarla bulup, ağaç dikip, meyvelerini alma peşinde. Anıl Kadirli’de bulunan tarlasını daha verimli hale getirme çabasında. Talat arkadaşımız, bilgi ve birikimiyle güzel projeler sunup, yurtdışına açılıp, lojistik faaliyetlerini üst çıtaya yükseltmenin yollarını arıyor. Sıtkı’nın gelecekteki düşünceleri de çok büyük.
Bakış açımız değişti. Güzel şeyler yapıyor, etrafımıza ışık saçmak için doğru bildiğimiz yolda ilerliyoruz.
Yakında güzellikleri hep birlikte görmek dileğiyle…