Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi Meclis Üyeleri pandemi sürecinin sektöre etkilerini değerlendirdi. Nazım imar planlarının çıkması halinde kent ekonomisinde hareket yaşanabileceği görüşünde birleşen Meclis Üyeleri, bu sayede yeni projelerin başlayabileceğine, paralelinde istihdamın artacağına, inşaat sektörünün etkileyeceği birçok sektörün de hareketleneceğine dikkat çekti.
MTSO 15 No’lu Komite Meclis Üyeleri sektöre ilişkin değerlendirme yaptı. Artan girdi maliyetlerinin sektöre yansımalarından belediyelerden taleplere kadar birçok konuyu ele alan Meclis Üyeleri, özellikle nazım imar planlarına değindi. Akdeniz ilçesinin doğusunda geciken 1/5.000 ve Yenişehir, Toroslar ile Akdeniz’in batısında henüz onaylanmayan 1/1.000’lik Nazım İmar Planlarına değinen Meclis Üyeleri, bu planların çıkması halinde kentte ekonominin hareketlenip istihdamın artabileceğini vurguladı. Üyeler ayrıca Mersin’i bir bütün olarak görüp ilçe belediyelerin birbiriyle koordineli çalışmasının önemine de dikkat çekti.
Arıcı: “Planlar çıkarsa istihdam artar”
Akdeniz İlçesi batı bölümünde 1/5.000’lik imar planları tamamlanmasına rağmen doğu bölümü için 2,5 yıldır beklendiğini kaydeden MTSO Meclis Üyesi ve Arıcı Mimarlık Mühendislik Sahibi Selami Arıcı şu bilgileri verdi:
“Akdeniz ilçesinde batı bölümü için 2018 yılında 1/5.000’lik Nazım İmar Planı onaylanmıştı. Doğu bölümü oluşturan ikinci kısım planlar da hazırlandı ve gerek DSİ’den gerekse Tarım Bakanlığı’ndan onaylar geldi. Ancak bir türlü kamu yararı görüşü gelmediği için planlar da çıkmıyor. Sürecin neden bu kadar uzadığını anlayamıyoruz. Depolama yatırımları, sanayi yatırımlarının ağırlıklı olarak yapılabileceği bölge ise doğu bölümü. Yani sonuçlanması halinde birçok yatırıma başlanabilecek ve bu da kent ekonomisini hareketlendirip istihdam sağlayacak. Aynı zamanda inşaat sektörü de canlanacak ve zincirleme olarak bu sektörün etki edeceği birçok sektörde de hareketlenme olacak. Kent adına bu kadar önemli bir konunun neden halen bekletildiğini anlamakta zorlanıyorum. 2021 yılında öncelik verilmesi gereken konu nazım imar planları olmalı.”
Aynı şekilde Yenişehir, Toroslar ve Akdeniz ilçesinin batı kesimi için 1/1.000’lik imar planlarının da Büyükşehir Belediyesi’nde beklediğini hatırlatan Arıcı, bu bölgelerin 5.000’lik planlarının tamamlandığını, 1.000’lik planların da çıkması halinde en azından küçük de olsa projelerin hayata geçip sektörün hareketlenebileceğini bildirdi.
Aynı zamanda belediyeler tarafından yürütülen projeler hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak istediklerini de dile getiren Arıcı, özellikle ulaşımla ilgili projelerin kapsamlı şekilde kent ve sektör temsilcileriyle paylaşılmasında fayda olduğunu söyledi. Projelerin katılımcı şekilde hazırlanması gerektiğini kaydeden Arıcı, “Projeler katılımcı anlayışla hazırlandıktan sonra kamuoyuna da ayrıntılı şekilde anlatılmalı ki tartışma yaşanmasın” ifadelerini kullandı.
Güneş: “İlçe Belediyeleri birbiriyle uyumlu çalışmalı”
15 No’lu Komite Meclis Üyesi ve Çağatay Güneş Mühendislik ve Mimarlık Sahibi Sadık Çağatay Güneş ise belediyelerin birbirinden farklı imar uygulamalarından şikayetçi oldu. Planlı alanlar imar yönetmeliğinin tek tip ve tüm belediyeler için aynı olasına rağmen her belediyenin farklı bir uygulama yaptığını kaydeden Güneş, “Yoruma açık olmayan konularda bile kendilerinin farklı düşündüğünü belirterek farklı uygulamalara gidebiliyorlar. Pandemi nedeniyle belediyeler kısıtlı çalışma saat ve günleri uyguladıkları için de sorunların giderilmesinde zorluklar yaşıyoruz. Mersin Büyükşehir Belediyesi koordinesinde 4 merkez ilçe belediyesinin ve meslek odalarının bir araya gelerek imar uygulamalarındaki farkları bertaraf etmesi adına mini bir toplantı yapması faydalı olacaktır diye düşünüyoruz. Sonuç olarak Mersin’i bir bütün olarak görüp ilçe belediyelerin de bu bütünlük çerçevesinde koordineli çalışması önemli” değerlendirmesini yaptı.
Ardından yükselen girdi maliyetlerine dikkat çeken Güneş, özellikle beton, demir ve çimentoda son 3-4 ayda ciddi artışlar yaşandığını anlattı. Türk Lirasının döviz karşısında değer kaybetmesiyle birlikte bu ürünlerin fiyatının arttığını, döviz düştükten sonra da indirim yerine fiyat artışının devam ettiğini kaydeden Güneş, müteahhitlerin krize girmesinin doğrudan mühendisleri ve tüm teknik elemanları da olumsuz etkilediğini belirtti. Güneş, pandeminin yarattığı olumsuz koşullardan etkilenen teknik elemanlara kira, personel ve giderlerini karşılamaları adına da düşük faizli kredi sağlanmasını talep eti. Artan maliyetler nedeniyle 2021’de konut fiyatlarında da ciddi artışlar yaşanacağını belirten Güneş, “Birçok müteahhidin bu maliyetleri karşılayabilecek öz sermayesi kalmadı. Artan maliyetler nedeniyle konut satış ve pazarlaması da olumsuz etkilenecek. İnşaatlar yarıda kalabilir. 2021’de de sektörde ciddi bir kriz görünüyor. Bu soruna bugünden bir çözüm üretilmeli. Betonun, çimentonun demirin ihracata yönlendirilmesine karşı değiliz ancak sektörü tüm bileşenleri ile korumak istiyorsak yurtiçine de uygun fiyatlarla satışı sağlanmalı” diye konuştu. (HABERGRAM)