Ana Sayfa / FORUM / Mahmut KIZILBOĞA yazdı, Çocukların Kaderlerinde Anne-Baba tutumları

Mahmut KIZILBOĞA yazdı, Çocukların Kaderlerinde Anne-Baba tutumları

Anne baba olmak çoğu için yüreklerinin kendisi dışında bir yerde atmasıdır. Özenli özverilisiniz. Bazen tamamen kendinizi çocuklarınızı adamışsınızdır. Nasılki gideceğiniz yerler oyun oynayabileceği az sorun olabilecek yerler ise; misafirliğe giderken, dışarı çıkarken, çocuğa ve yere göre göre plan yaparsınız. Bazılarımızın özel gereksinimli çocukları vardır. Bütün hayat buna göre planlanır. Evliliğinizde bir çocuk öncesi birde sonrası dönem vardır. Bazılarınız evli ama çocuksuzlara, şöyle bir nasihat verirsiniz:
-çocuk çok engelliyor. Şimdi beraber yaşayabileceklerinizi yaşayın, gezin, çocuk olunca çok zor. Tüm planlamalar çocuğa göre yapılıyor.
Ama
-iyiki var. Harika bir duygu” demeyide ihmal etmezsiniz.

Evet size dünyanın en güzel duygusunu yaşatan çocuğunuz için, gelecekte; iyi, şanslı, mutlu bir hayat dilekleriniz ve umutlarınız olur. Yaşayamadığın güzel şeyleri o yaşasın, acılarınızı da yaşamasın istersiniz. Eksiklik duygusu kalmasın istersiniz, her şeyden önce iyi de bir eğitim alsın istersiniz. Bazen mutsuz bir evlilikte bile çocuklarım için dersiniz sineye çekersiniz. Mutlu evliliklerde de yaşam kaynağınız aranızdaki en büyük bağdır. Bazen sürmez evlilik, ayrılırsınız; tek ebeveyn olarak tüm sıkıntılarına rağmen ama iyi ki evladım var dersiniz.

Bazen de başkasına karşı kıyaslarsınız. Onun zekası sizin zekanızı gösterir gibi, başarısı sizin ne kadar iyi bir anne baba olduğunuzu, ee etrafta başkaları da var. Bazen o hırslarınızı tamamlayacak kurtarıcı, aile çatışmalarında karşı tarafa kullanılacak sopadır. Kötü huylar kavga ettiğiniz eşe, iyi yanlar size benzer. Bazen bezdirir sizi, zor çocuktur. Modern çağın tüm getirilerine, zamansızlıklarına, çalışan anne babalığa, bazen ekonomik sıkıntılara, çalışmamaya, işsizliğe yoksulluğa, doğadan uzak olmaya, vs. yani tüm bunlarla beraber bir de özel gereksinimli bir evlat sahibi olmak
İyisi kötüsüyle çocuklar, şairin dediği gibi ‘bizim çocuklarımız’: onları nasıl büyütmeli, yetiştiriken neye dikkat etmeliyiz?

Başlarken: Evlenmeden doğru adam ya da kadını bulun. Bulduğunuza doğru davranın.

Anne baba olmaya ruhsal olarak hazır olmak diğer koşullardan biridir.

Aileye gelecek yeni bir üyenin ekonomik alt yapısını oluşturmakta önemlidir. Rıskı veren hüdadır denilir. Yine de çocukların sağlıklı gelişimi için yeteri kadar güçlü bir sosyal devlete sahip değiliz şimdi. İsveç, Almanya gibi değiliz henüz. O yüzden bu koşulda oldukça önemlidir. İki gönül bir olunca samanlık seyran olmuyor.

Eşler aralarında sorun varsa ‘çocuk sahibi olalım çözülür’ yaklaşımıı sağlıksızdır. Çocuk terapist yada sorun çözücü değildir. Anne baba adayları birer yetişkin olarak aradaki sorunları asgari düzeye indirmeyi öğrenmelidir. Evliliklerin çoğu aşkla başlar evet ama sürdüren sadece aşk değil doğru davranmaktır. İyi ilişkiyi, eşliği öğrenmektir.

Anne karnında sigara, alkol ve ilaç kullanımı gibi çevresel etkenler nasıl zararlıysa, annenin stres ve kaygı durumu da çocuk için zararlıdır. Kaygı bulaşıcıdır. Yaşamın ilk yıllarında aşırı kaygı ve korku ortamında olan çocuğun beyninde korku alıcıları büyür. İlerde Kaygılanmaya, korkmaya daha yatkın hale gelen bir beyin yapısına sahip olur. Baba adayları ve babalar buna göre yaşamı örgütlemeli iyi eş ilişkisinin iyi ebeveyenlikle İlişkili olduğunu hesaba katmalıdır.

Kendi sorunlarını çözememiş anne va babalar çocukların sorunlarını algılama ve çözme becerilerinde zorluklar yaşarlar. Yardıma kendilerinden başlamalıdırlar.

0-6 yaşın, o yaştaki deneyimlerin yaşamın sonraki yıllarını derinden etkilediği çoğu terapistin ortak görüşüdür. Nöroloji bilimi beyni görüntüleyebilen araçlarla bu görüşü ispatlıyor. Sinir bilimi en hızlı öğrenmenin doğumdan sonra başladığını ve ilk 3 yılda olduğunu ispatlamıştır. Öğrenmenin çok hızlı olduğu bu dönemlerde uyaranın çokluğu öğrenme ve zekayla alakalı olan sinir bağlantılarının çokluğunu sağlıyor. Ne kadar çok sinir bağlantısı olursa o kadar çok iyi bir beyine sahiptir diyebiliriz.
Bu dönemde çevresel koşullar oldukça önemlidir. Farklı uyaranlarla, ilgiyle, sevgiyle, güvenle beslenirse beyin; bir organ olarak daha çok gelişir. Erken yaştaki uyaranların çokluğu, zihinsel bağlantıların sayısını artırarak ileriki yaşlara katkı sağlar. Batı’da kaydı tutulan bazı olaylarda, ceylanlar tarafından büyütülen çocukların bir hayvan yavrusu gibi davranışlar göstermesi, II. Dünya savaşı esnasında yıllarca adalarda tek başına kalan bazı Japon askerlerinin konuşmayı bile unutmaları, bir organ olarak beynin sosyal olarak beslenmediğinde uyaran eksikliğinde köreldiğini gösterir. Bu durum beyin gelişimi için; çocuklara vereceğimiz uyaranların, ilginin ve etrafındaki kişilerin değerini ortaya koyar.

Az tablet , telefon, sosyol medya; daha çok sokak, kreş, doğa, elbecerisi, göz el beden koordinasyonu, çocukçocuğa oynamaya fırsat verilmelidir. Oyun çocuk için yetişkin hayata hazırlanmanın en güzel provasıdır. Oyun çocuğun en büyük hakkıdır. Çocuğun mutlulukla oyun oynayabileceği dünyayı yaratmak hepimizin sorumluluğundadır.

Birlikte ya da ayrı, çocuk sahibi olacaksanız ya da evladınız varsa ana babalığı iyi öğrenin. Eş ilişkisi bitebilir ama ana babalık devam eder. Sizin dışınızda da koca bir dünya, size bağlı olmayan çok şey var. Bazı eksikliklerde haklı da olabilirsiniz. Sorumluluklarınızı yerine getirmek için emek verin.
Emek güzelleştirir. Sizi de çocukların kaderlerini de

PAYLAŞIN
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  

Hakkında admin

Tekrar kontrol edin

Muğla ve İzmir’de orman yangını

Bayraklı ilçesinde ormanlık alanda çıkan yangına havadan ve karadan müdahale devam ediyor.  İzmir Bayraklı ilçesi ...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir