HABERGRAM sade haber
Bu gün Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde yangın çıktığı haberi yine her zaman ki gibi çok hızlı bir şekilde sosyal medyaya düşüverdi. İnsan olarak vermemiz gereken tepki ne olmalıydı? Tabi ki de milli servete verilen zarara üzülüp, can kaybı olmamasıyla teselli bulsak ta böyle illegal davranışları kınamak ve bir daha olmaması temennisinde bulunmaktı.
Peki öyle mi! Oldu. Ne yazık ki hayır. Yine her zaman ki ilkel dürtülerimizle, yakanın kim, yakılanın kim olduğuna bakarak değerlendirdik. Her olaya, duruma, benden mi? Benden değil mi? Gözlüğüyle bakanlar aldı kalemi eline, pardon bastı klavyenin teline, başladı engin ve derin yorumlarına. Öyle olmasaydı böyle olmazmış ta, şu olunca bu olmuş. Herkes içinde bulunduğu siyasi görüş, dini inanç, mezhep, etnik vasfından, yaşadığı mahalleden, köylü yada şehirli olmasından, işçi yada patron olma gözlüğünden bakarak yorumlamış bir güzel.
Peki hiç mi aklımıza gelmiyor. Adil olmak, tarafsız bakabilmek, doğrunun ve haklının yanında olabilmek. Düşeni, kim olduğuna bakmadan kaldırabilmek. Zulüm nereden gelirse gelsin, hep birlikte karşı durmak. Hiç mi aklımıza gelmiyor, böyle yaparak, Rabbin bize verdiği akıl ve ruhu kiraya verdiğimiz. Hatta daha vahimi satılık ruhlar haline geldiğimiz. Birey olamadığımız, birey olmadan da ahlaklı ve kişilikli bir şahsiyet olamayacağımız, hiç mi aklımıza gelmiyor.
Gelmediğine, hepimiz eminiz, zaten düşünebiliyor olsaydık, iyiye iyi, kötüye kötü, çirkine çirkin, güzele güzel, deme noktasında aynı sonuçlara varmamız pek de zor olmayacaktı.
Şöyle bir silkinerek, doğrunun sadece senden olanda olmadığını. Senden olmayanın da iyi ve doğru olabileceğini bilelim. Bilelim ki! Düşmanlıkları, kin ve nefret tohumlarını, bir nebze olsun kurutalım.Sevgiyi, hoşgörüyü ve merhameti yeşertelim ruhumuzda yeniden.
Tüm benden olanlar ve olmayanlara, selam olsun.
