İlkokuldan beri Türkçe derslerinde, sonraları edebiyat derslerinde bir sürü, yazı ve anlatım türleri öğrettiler. Nazım, şiir, gibi.. Sonra nazım kendi arasında hikaye, roman, makale vb alt dallara ayrıldı. Şiir de öyle tabi altta kalır mı!
Ama bir anlatım türü var ki! Atlamışlar bence. LAF SOKMAK… Belki, Önceki yüzyıllarda pek gelişmemişi bu tür, o yüzden bir dal olarak ele alınmamış olabilir. Bana kalırsa günümüzün en yaygın kullanılan anlatım ve yazım türü bu laf sokmak. Gerçi kinaye adında diğer türler içinde küçük bir yere sahipti ama, sosyal medyanın yaygınlaşması ile özgürlüğünü ilan etmiş durumda.
Karı koca arasında başladığını düşündüğüm bu anlatım biçimi, siyasi arenada ustalık dönemini yaşıyor. Okuma yazma bilmezinden tutalım da profesörüne kadar tüm gurupların dilinde bu edebiyat akımı. Söyleyecek sözü olmayan, yada söyleyecek cesareti olmayan herkesin, söyledim rahatladım yöntemi oldu bu laf sokmak.
Riski az ama, rakip üzerinde ki etkisi oldukça şiddetlidir laf sokmanın. Her an geri çark edebilme şansınız her daim vardır. Trafikte her an bir kavgadan geri döndürebilir sizi. Siyasi bir açıklama ve tartışmada, ben öyle demek istememiştim deme hakkınız hep saklı kalabilmektedir.
Acilen, bilim insanlarından ricam, bilmem kaçıncı yazım ve anlatım biçimi olan bu türü okullarımızda okutulacak bir dal haline getirmeleri.
İyi ve laf sokmasız pazarlar diliyorum.