AK Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın, sosyal medyada kadınlar üzerinden siyaset yapılmasına, kadın hakları ve kadının özgürlüğü üzerinden AK Parti’nin hedef gösterilmesine tepkisi sert oldu.
Yılmaz, “Başı açık, kapalı, akıllı, akıllı değil, güçlü, aciz, bir sürü içi boş kelime. Kadınları bu şekilde ayrıştırmak, bölmek kimsenin haddi değildir. Bırakın kadınlar üzerinden siyaset yapmayı, inançları ve inançlı insanları hedef haline getirmeyi, aşağılamayı. Yeter artık, kendinize başka argümanlar bulun” dedi.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda kadın hakları ve kadının özgürlüğü üzerinden AK Parti’nin hedef gösterilmesini sert dille eleştiren Ak Parti Mersin Milletvekili Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz, “Dilinize pelesenk yaptığınız kadın haklarının, barışın, demokrasinin, laikliğin, kadın onurunun ne demek olduğunu bilmediğiniz gibi barış içinde yaşamaları, kendi yollarını bulmaları için de rahat bırakmıyorsunuz. Laiklik, din ve vicdan özgürlüğüdür. Laik bir zihniyete sahip olsaydınız, 28 Şubat’ta başörtülü kızlara yapılan zulümlere alkış tutmaz, karşısında dururdunuz. O dönem kızlar okuldan uzaklaştırıldı, okul bahçesine dahi alınmadılar ve siz onların özgürlük mücadelesine kelepçe taktınız, geleceklerini ve itibarlarını, tüm emeklerini yerlerde sürüklediniz. Bu haksızlıklar karşısında siz sustunuz, bizler susanlardan olmadık” ifadelerini kullandı.
“ANNE BABALAR TEHDİT EDİLİRKEN SİZ NEREDEYDİNİZ? BİZ ORADAYDIK”
Türkiye’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Avrupa’dan bile önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildiğini anımsatan Yılmaz, “Sizin zihniyetiniz bunun eşitler arasında gerçekleşmesini maalesef engellemiştir. 2013 yılında Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde kamuda baş örtüsü serbestisi getirildikten sonra eşitler arasında adalet sağlanmıştır. Bizim adalet duygumuz bu kadar hassasken, sizler bunu dahi hala hazmedemediniz. Elinize geçecek ilk fırsatta ülkemizi yeniden karanlık ve anti demokratik günlere maalesef geri döndüreceksiniz. Bugün en çok içimi acıtanlardan birisi de bunca şeye rağmen o günlerin failleri ile mağdurlarının, sırf Recep Tayyip Erdoğan iktidardan gitsin de nasıl giderse gitsin mantığıyla ittifak yapabilmeleridir. Ancak onlar da unutmasın ki, unutulan zulümler tekrarlanmaya mahkumdur. PKK, çocuk yaşta kızları, erkekleri dağa kaçırırken, HDP onlara zemin hazırlarken ve sırtını onlara dayarken; bu yavruların anne babaları 550 gündür HDP binası önünde kar-kış, aç-susuz demeden beklerken, bazen işkence görür, bazen tehdit edilirken siz neredeydiniz? Biz oradaydık” diye konuştu. Yılmaz, tüm şiddet, taciz ve tecavüz olaylarında saniyesinde AK Parti’yi ve tüm inançlı kesimi zan altında bırakma hevesiyle birbirleriyle yarışarak linç edenlerin, HDP ve CHP’de gündeme gelen iddialara neden sustuklarını sordu. Yılmaz, “Sizler bu şekilde kendi mahallenizdeki haksızlıklara, taciz ve tecavüzlere sustukça, tek ses olup şiddetle mücadele edebilmek güçleşecektir. AK Parti iktidara geldiği günden beri yasalar ve ağır müeyyideler ile şiddetin üstesinden gelmeye, toplumsal bir bilinç oluşturmaya çalışırken, siz kendi mahallenizdekilere sustunuz; AK Parti’ye vurmak için de hiçbir fırsatı kaçırmadınız. Mağdurlar üzerinden siyaset üretmeye devam ettiniz. Samimiyetsizsiniz” şeklinde konuştu.
“YETER, BÖLMEYİN ARTIK İNSANLARI”
Bugün sadece TBMM özelinde değerlendirildiğinde dahi 101 kadın milletvekilinden 54’ünün AK Parti’de olduğunun altını çizen Yılmaz, şunları söyledi: “Başı açık veya kapalı, şahsım dahil, hepsi sizin aklınızın alamayacağı kadar güçlü, özgür, özgün, akıllı, eğitimli, çalışkan, kendi kaderini çizebilecek potansiyelde olan, üreten, kariyer sahibi olan, kendi parasını kendi kazanmış ve kazanan, hakkı, hukuku bilen ve konuşan, hakkını arayabilen, haksızlıklar karşısında hiç susmamış, sizin ülkeyi bir zamanlar soktuğunuz ve yine sokmaya çalıştığınız ortaçağ karanlığına asla sokturmayacak kadar demokratik ve mücadelecidir. Bizler, kadınları her zaman hayatın tam merkezine koyan bir geleneğin ve ‘Sizin en hayırlınız kadınlarına karşı iyi davrananlarınızdır’ diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Kadını cinsiyetçi bir bakış açısıyla, kılık kıyafetiyle ele alanlar, bizim değerlerimizle, tarihimizle, sosyal hayatımızın dinamikleriyle bağdaşmayan, toplumumuzu anlamaktan yoksun kişilerdir. Yeter, bölmeyin artık insanları. Başı açık, kapalı, akıllı, akıllı değil, güçlü, aciz, bir sürü içi boş kelime. Kadınları bu şekilde ayrıştırmak, bölmek kimsenin haddi değildir. Kadın, kadın olduğu için güçlüdür, akıllıdır, onurludur, adildir, çalışkandır. Hangi siyasi görüşe sahip olursanız olun ya da inancınız ne olursa olsun, lütfen kadınlara bunu yapmayın artık. Bırakın kadınlar üzerinden siyaset yapmayı, inançları ve inançlı insanları hedef haline getirmeyi, aşağılamayı. Yeter artık, kendinize başka argümanlar bulun.” (habergram)