Adam Cuma namazında, camide, kendisini maske takması konusunda uyaran birini, el dost arkadaşı da cami avlusuna çağırarak bir güzel döndürüyor. Öyle darp ediyor, şiddet uyguluyor gibi sözlerle işi daha naif hale getiremeyeceğim. Düm düz adamı üstüne basa basa söylüyorum, cami avlusunda yerlere yatıra ustura dövüyorlar.
Trafikte, sokakta, sinemada, hiç farketmez, insanın atak bastığı ortak sosyal alanların her hangi bir yerinde, her an saldırıya uğrayabilirsiniz. Yok yok bana bir şey olmaz falan demeyin. Ben kimseye bulaşmam demeyin. Dayak yeme ihtimaliniz, kurşunlanma ihtimaliniz, böyle giderse virüse yakalanma ihtimaliniz zorlayacak gibi görünüyor.
Ne ara bu kadar şiddet yanlısı olduk, ne ara bu kadar gaddar ve merhametsiz olduk diye sormayacağım. Sanırım bizim genlerimizde var. Suyundan mı, havasından yada toprağından mı bilinmez ama, tüm Ortadoğu, tarihin en eski sayfalarında bile hep savaşın, kanın ve gözyaşının merkezi olmuştur.
Ne zaman sorunlarımızı, bilgiye dayalı olarak ve konuşarak çözmeyi başarabileceğiz. Ne zaman sürekli düşman ve düşmanlıktan beslenmeyi bırakacağız. Ne zaman nefretin sevmekten daha ağır ve zor bir duygu olduğunu öğreneceğiz.
Sevgi dolu, kendimizle barışık, çevremizde ki her şeyle barışık, dingin bir ruhla, iyi pazarlar diliyorum.