HABERGRAM sade haber
Bu şehrin kıymetini bilmeyenler utansın!
Başka ne söyleyebiliriz ki…
Çatısı kırık medya maymunları, dili ve niyeti bozuk siyasi cambazlar, rant uğruna yeşili talan edenler, makamı ve çıkarı için değerlerimizi satanlar…
Her taraftan patlak veriyorlar.
Hele doyumsuz sermaye ise çok pişkin!
Kimse tepki vermese, belki mevcut limanı gözümüzün içine kadar sokacaklar!
Bir de siyasi dinozorlar var. Onlarda kendilerini çok iyi biliyorlar.
Hele CHP’den Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adayı olmuş hazımsızlar ise, işlerini bırakmışlar, Büyükşehir belediyesinin çalışmalarını küçümsemeye yelteniyorlar!
Demeçlerine bakıyorsun, sanki muhalefet gibiler.
Demek ki CHP’nin kurdu CHP’dir
Bazılarını anlamak mümkün değil. Kimin dümenin de oturdukları da belli değil. Geciken havaalanı, yapılması hep ertelenen yeni konteyner terminal limanı, tarım alanlarının talanı, kocamazdan bırakılan enkaz, yoksulluk, hukuksuzluk gibi sorunlar yumağı ortadayken, tutturmuşlar “Metro şöyle oldu, niye böyle oldu, kim aldı, niye aldı, nasıl aldı…”
Bunun adı resmen kıskançlık!
Bütün Mersin Metro ihalesi bir an önce yapılır da Mersin ulaşımda bir nefes alır ve geleceğe dönük “marka kent”havasını yaratır diye beklerken, bunlarda sanki “Allah’ım bir aksilik çıkarda Metro işi başlamaz” diye dua ediyorlar. Basının içinde de bu tür kendinden menkul kişiler var. Geçmişten gelen ilişkileri ortaya çıksa, belki hiç negatif seslerini de çıkarmayacaklar!
Siyasi kıskançlık, dinozorluk, hazımsızlık olabilir. Ama bunu ikide bir ısıtıp kendini gündeme taşımak çok ta yarar sağlayıcı bir anlayış ve yaklaşım değildir. Kimseye bir şey kazandırmaz aksine itibarsızlaştırır!
Büyükşehir Belediye Başkanı bu tür yazılan çizilenleri, çatısı kırık medya silahşorlarını, kıskanç siyasi dinozorları ciddiye alarak problem yapsa, hiçbir işle uğraşamaz.
Pandemide sosyal belediyeciliğin en iyi örneğini, kırsalda tarım ve hayvancılığı destekleyen uygulamalarını, toplumsal barış ve özgürlük havası yaratmadaki kapsayıcılığını, ulaşımdaki gayretlerini, altyapı hizmetlerindeki çabasını herkes taktir ediyor.
Bizler basın mensubu olarak bunları daha yakından görebiliyoruz. Tabi ki, görmek isteyenler görebiliyor.
Başkan Seçer’ in söylentilere, kıskançlıklara kulak asmadan işini yapması, onu çok daha sevimli ve güvenilir kılıyor.
Mevcut limanın büyütülmesine en kararlı ve net tavrını o koyuyor.
Davultepedeki tarım alanlarının yok edilmesi yanlışlığından ilk o bahsediyor ve tartışmayı açarak, yeni yer seçimini öneriyor.
Halk ’ta bunu görüyor ve Seçer’e desteğini sürdürüyor.
Mersin; bu dönem bu tür ara parazitlerin yaşatılmasına rağmen, önü açık ve hızla kendini toparlamaya çalışıyor.
Mersin; sanayide, tarımda, kentleşmede hızla yol alırken ve iyi işler yapılırken, barış ve özgürlük şehri olarak ta dikkat çekiyor.
