Hazırlıklarımızı yaptık, Toros dağları zirvesine Yörüklerin yanına gitmeye karar verdik.
Sabah erkenden yola koyuluyor, 4×4 aracımızla dağlara tırmanıyoruz. Zorlu bir tırmanışın ardından dağların emekçileri Yörüklerin çadırlarına ulaşıyoruz. Etrafımızda yörenin yaygın ırkı olan kara koyunlar, kıl keçileri var.
Tırmanış esnasında sağlı, sollu yol kenarlarında binlerce beyaz, mavi, sarı renklere boyalı arı kovanları ve Çamlıyayla Bal Ormanı’nı görüyoruz.
Yörük çadırından mis gibi tere yağı, peynir kokuları geliyor. Çay ve sıcak sıkmalarımızı koyun yoğurdu ile afiyetle yedikten sonra koyu sohbetler başlıyor. Geçen yıl buralarda kar varmış, yeni kar eskisinin üzerine yağarmış. Bu sene maalesef kar yok, göletler kurumuş. Yörüklerin başkanı Salim Canatan ile sohbetimize devam ediyoruz. İsteklerini başkanımız sıralıyor. İlçe tarım Müdürü Ramazan Yıldız gerekli notları alıyor. Bu arada başkanımız, yüzelliden fazla Yörük çadırı olduğunu, yedi, sekizyüz kişinin bu çadırlarda yaşadığını, birlik ve beraberliğin taçlanması için 2022 yılında Yörükler arası bilek güreşi şampiyonası yapılmasını istiyor. Neden olmasın? Türkiye’de bir ilk olur. Dünya’da bile ses getirir.
Yolumuza devam ediyor, dağların en yükseğine, zirveye çıkıyoruz. Sanki bütün Adana, Mersin Bolkar dağlarına çıkmış, her bir otağda dumanlar tütüyor. Başka bir Yörük çadırına misafir oluyoruz. Buz gibi bir havada, sıcak mis gibi çayın tadı bir başka oluyor. Derinin içerisinde yapılmış yayık ayranının tadı bir başka oluyor.
Hoş sohbetin ardından sorunlar dinleniyor. Dağ yollarının biraz daha genişletilip elden geçirilmesi, haberleşmenin sürekliliği için uydu haberleşmesi yapılması, bazı çadırlara elektrik panelleri yerleştirilmesi, hayvanların su ihtiyaçları için yeni çeşmelerin yapılması…
Yörük çadırlarında dumanlar tütüyor. Allah’ın dumanımızı eksik etmesin. Yediğiniz etin, peynirin, içtiğiniz sütün kıymetini bilin. 2022 yılında Yörüklerle güzel bir şampiyonada hep birlikte buluşmak dileğiyle…